5 Şubat 2012 Pazar

Çok uzun zaman oldu Alaini görmeyeli


               

           Hoşlandığın adamı gördüğünde içinde kıpırdayan o şeyin duygusunu çok özledim. O nefesin kesilme anını, kalbinin sınırlarını zorlayıp ağzından çıkmaya çalışması olayını, acaba nasıl görünüyorum merakını, gülümsesem mi yoksa görmemezlikten mi gelsem kararsızlığını, her şeyiyle o duyguları köpek gibi özledim.



Birinin elini tutmayalı o kadar uzun zaman oldu ki, yada birilerine kendini sıfırdan başlayarak anlatmayı. Ben resmen kendimi anlatmayı özledim, kendimi ifade edebilmeyi özledim, her gün aynı insanlarla her gün aynı ortamlarda çekilmemeye başladı. Bir de etrafımda çok boş insan var. Özellikle erkekler, üzerimde bir ilgi alaka var bunların farkındayım, bazen kararlaştırmış gibi iltifatlara boğdukları günlerde oluyo ki bu hiç hoşuma gitmiyo. Bilmiyorum bir şeyler eksik. Aşkı arayan bi insanın bu kadar seçici olması ne kadar doğru onu da bilmiyorum ya.

Ama şu var, öyle bir şey olmalı ki, ben dur diyememeliyim, olmaz hayır aman öf pöf edememeliyim. Yani o şey öyle olmalı ki benim kararlarımın ve isteklerimin çok dışında ilerlemeli. Göz açıp kapayıncaya kadar o duygulara teslim olmalıyım. 

Zaten ben ilk görüşte aşka inanırım. Öyle sonradan aşık olan tiplere de acayip şaşırmışımdır. Bi insandan etkilendiysen o olmalıdır zaten, olmuyosada çekicek çilem varmış deyip başka denizlere yelken açarım. Ama şu var bazılarında, 

"nasıl tanıştınız?"
"yaa biz arkadaştık"
"eeee"
"işte bi gün birbirimizden etkilenmeye başladık"

"nasıl tanıştınız?"
"ya zaten aynı ortamdaydık"
"eeee"
"bi gün dikkatimi çekti öylee işte"

Bana hiç böyle bi durum olmadı. Benim dikkatimi çekicek insanlar bellidir, ben onları aynı ortamda 500 km öteden görürüm yani, sonradan dikkat çekme olayı olmaz. Arkadaştan aşk olayıda çok mide bulandırıcı geliyo. Her bokunu biliyo çocuk sonra birden sevgili oluyosun, düşünsene yediğin bütün bokları bilen bi sevgili, yalan söyleyemiyosun, eski sevgililerine söylediğin yalanları da biliyolar falan.

Ya işte üzerimde Alaini görememenin vermiş olduğu burukluk ve bununla beraber gelen duygusallık var. Alaini neden göremediğimi sorarsanız ara tatildeyiz, 1 hafta kaldı onu görmeye. Umarım okulda olur. Okuldan ayrılma kararı vardı ama umarım o bu dönem olmaz. Bari 1 dönem daha göreyim, sonra bi daha nerden görücem, aynı ortamlarda bulunma olasılığımız sıfır. 

Geçen gün kendi yaşıtlarımla takılma fikrini kafama koydum, tam onun üzerine bi erkek arkadaşım bi yerlerde bişeyler içme teklifinde bulundu. Düşünmeden kabul ettim, buluşma anına kadar her şey çok normaldi. Hiç heyecan yok hazırlanma yok, 1 saat kala kalktım hazırlandım, tam kapıdan çıkıcam bi mide bulantısı aldı, duramıyorum ama öyle böyle değil.

Sanırım başkasıyla olabilme fikrine kendimi alıştırmam lazım, tüm görüşme boyunca başka şeyler düşünüp, cafede çalan müzikle ilgilendim çünkü. Kendimi bu konulara çok kapatmışım. 

Neden böyle olduğunu bilmiyorum ama ben aşk istiyorum. 
Yada ölüm.



13 Ocak 2012 Cuma

Olacak şey değil, olmaz hacı.

Alaini başkasıyla göreli çok zaman oldu, artık üzülmüyorum çünkü o sarı çiyanı görmediğim sürece tehlikeli bi durum yok ortada. Alainle aramız yine iyi, birbirimize iyi davranıyoruz şu sıralar. Arkadaş gibiyiz. Baş başa uzun uzun muhabbet edip, gülüp eğleniyoruz. Bu kadar kibar olmak zorunda mı diye düşünüyorum bazen. Beni kırmamak için yapıyo belkide bütün bunları. Belki gerçekten her şeyi anlamıştır. Küçük bir kızı hayal kırıklığına uğratmak istemiyodur.

Onu unutmaya karar vermiştim, ama yapamıyorum. Yakında okuldan ayrılcağını öğrendim. Onu bi daha görebilceğim, aynı ortamda bulunabileceğimiz bi yer yok. Bu yüzden ondan uzak olursam, belki daha sonra daha az acı çekerim. Onu görmediğim zamanlar yani. Bi bu şekilde düşünüyorum, daha fazla acı çekmemek için uzak dur falan diye bi de zaten gidicek gidebildiğin kadar git, daha sonradan pişman olmazsın. Yapmadım demezsin diyorum kendi kendime ve ikinci seçenek daha ağır basıyo. Ben pes etmiycem gidebildiğim kadar gidicem bu konunun üstüne. Sonradan pişman olmak istemiyorum.

Alain hakkında temel bilgileri kendi ağzından öğrendim biliyomusun? Sohbet ederken araya sıkıştırdım. Ben onun karşısında dilsiz gibiyim, anca kafamı sallıyorum acayip utanıyorum ama onun çenesi düşük, anlatıyoda anlatıyo. Ondan sıkılcağımı düşünmezdim ama "bi siktr git ya" dediğimi hatırlıyorum içimden.

Okula acayip pasaklı gittiğim için bi toparlanmam bi silkelenmem gerek diye düşünüyodum ki bugün hemen bu fikrimi hayata geçireyim dedim, hemen bi süslendim püslendim, mini etek giydim (bu soğukta kıçım döndü), üstüne gömlek giydim, saçlarımı da yaptım gittim okula, Alain beni görsün diye okulu 4 döndüm

 ve o an geldi..

Alainle aramda 1 metre yok durduk böyle bakıyoruz birbirimize, ama öyle bi bakışmak yok. Gözlerimizle birbirimizi yedik bitirdik kırdık geçirdik. 1 dakika boyunca hiç kıpırdaman sadece birbirimize baktık. Ta ki arkadaşım gelip hadi gidelim diyene kadar.Sonra düşününce kendime çok kızdım tabi, tamam hoşlanıyorum da bu kadar belli etmemeliyim.

 Sonuçta olacak bi şey değil. Olur yanı yok. Olmaz yani, olmaz bee tamam

28 Aralık 2011 Çarşamba

Kaderimde buda mı vardı?

Güzel bir güne uyanmakla beraber okula bugün azıcık süslenerek gitmek istedim. Okul çıkında gideceğimiz fuarda azıcık güzel gözükmek için yaptım bunu, he bide Alain faktörünü unutmayalım. Neyse işte süslendim püslendim gittim okula. Herkes güzel tepkiler verdi. Alain ise sap sap baktı, yani bugün bana farklı baktı. Oda beğenmiş gibiydi.

Hemen havalı havalı yürüdüm yerime oturdum. Alain tam karşımdaydı. Çok kez göz göze geldik, hatta bi ara gözlerine bakmamak için kendimi tuttum, çünkü çakıyo adam kıllanıyo bi süre sonra. İlgilenmiyomuş gibi davranmak için büyük çaba sarfetsemde bu işi becerebiliyorum. Neyse işte Alain yanıma geldi, çok kıl oldum bugün ona. Götü kalktı kızlar çok yavşayınca eli belinde, sürekli uzaklara bakıyo, resmen poz verir gibi dikiliyo karşımızda. Artislik pozlara gerek yok ibnelik yapma diyesim var da işte, ah işte tutuyorum kendimi.

Geldi işte bu yanıma, bişeyler anlatıyo yine. Sonra ben bi cevap verdim, yanındakine dönüp "bu kızında böyle konuşmasına hastayım" deyip söylediğim cümleyi gülerek taklit etti. O kadar sinir oldum o kadar sinir oldum ki, içimden küfürleri yığdırdım. Hiç gülmedim etmedim, pas vermedim. Aldım kağıdımı önüme tribi bastım. Geldi gitti yine döndü dolaştı etrafımda ama bende tık yok.

Tekrar yaklaştı bana istemsiz gözlerine baktım, bana gözlerinin içi gülerek bakıyodu. Resmen ibne gibi gülüyodu. Bende güldüm dayanamadım. Sonra gitti bu ortalıktan kayboldu. Çıkışta fuara gitcez toplaştık kızlarla. Bi baktık Alain okuldan çıkıyo. Biz yürüyoruz tabi Alain arkamızdaydı. Yine atom karınca gibi hızlı hızlı yürüdü gözden kayboldu. Otobüse bindik fuar merkezine geldik kızlarla. Fuara girmeden öncede azcık takıldık öyle gittik.

Ve beklenen an,

Fuarda sınıftakilerle makara yaparken, etraftaki entel adamlara gülüp eğlenirken ve vişne suyu diye aldığımız ama şarap olduğunu sonradan anladığımız içkileri cam kenarına çaktırmadan koyarken birden içeri Alain girdi.
Alain girdi girmesine de arkasındaki kaltak, o iğrenç yaratık, o şırfıntı neden girdi anlamıyorum. Birlikte geldiler. Alainin yanında duruyo. O anda ben ve Alaine yavşayan bütün kızlar yıkıldı. Fuarı bıraktık onları izliyoruz bi köşede. Ya resmen kadın, olgun yaşlarda, yüzünde kırışık çıkmaya ramak kalmış bi kadınla sevgili olduğuna inanamıyorum.

Sevgili olduğunu nerden anladın diye sorarsan
1.Birlikte geldiler
2.Göt göte geziyolar
3.İkisininde ağzı kulaklarında
4.Alain telefonuna bakmıyor
5.kadın konuşunca omzuna falan dokunuyo Alainin
6.Allah ikisininde belasını versin.

Kadın bi ara fuarı gezerken bizim sınıfın önüne geldi, nasıl atlıycak gibi bakıyoruz süzüyoruz falan. O halimiz tam komediydi. Garibimde gülümseyip geçti önümüzden ama ben daha fazla dayanamadım ve hemen çıktım fuardan kızları alıp eve döndük.

Ya ne kadar kendimi kaptırdığıma inanmasamda kaptırmışım hacı, baya baya yıktı bu olay beni, üzüldüm. Hayatta yaşama amacım kalmamış gibi hissettim. Kendimi çok çirkin hissettim. Hatta şu anda depresyonda bile olabilirm. Gerçi şuan biraz iyiyim. Yada onu bu olaydan sonra henüz görmediğim için böyle hissediyorum.

Yarın neler olur bilemem, bize dersi olmasada kesin bi yerlerden çıkar karşıma. Çıkmasın, ona çok kızgınım. Görsem bile kafamı çevirirm, Sıçarım "selam vermezsen ayıp olur" davalarına valla, o da bana ayıp etti. Hemde çok. Fiziksel olarak temasımız olmasada aramızda bi iletişim olduğuna inanıyodum. Kendimi piç gibi ortada bırakılmış hissettim. Duygularımla oynandı sanki, yada ben kendi duygularımla kendim oynadım, belkide hala oynuyorum.

23 Aralık 2011 Cuma

Bana öyle bakma, anlamaları mesele değil üzerine atlamaktan korkuyorum.

Etrafımda Alaine yazan o kadar  kız varken bana iki dakika oturmak haram. Kafamı çeviriyorum Alaine bişeyler almalar, bi bakıyorum Alaine yavşamalar, adamı araştırmalar, sürekli sorular sormalar alan azgın kızlarla dolu bir sınıftayım, kırk yılda bir adamdan etkileniyorum onuda cümbür cemaat talip olduk. Zaten bende şans olsa azıcık cazibeli doğardım, ne biliyim çirkin falan olurdum da bi yerimde seksilik olurdu. Hiç birimi olmaz bir insanda. Götümle ceviz kırsam, eminim bayan postiş kokonat kırdım hocam diye gelir yanımıza.

Bayan postiş demişken kendisine ayrı bi gıcıklığım var. Vize haftası kene gibi yapıştı ve hala söküp atamadım. "Lavin bana şu soruyu söylesene"
"Lavin bana da yapsana, "
"Lavin sende notlar varmı canım,"
"Nasılsın bitanem aa aklıma gelmişken ingilizce kitabını alabilir miyim"
"Bak kesin yanımda oturuyosun bu derste"
"Beni satışa getirme"
"kuku içmeye gidelim mi (sigara)"

Kukun batsın gerizekalı uzak dur benden demek istiyorum ama dünyada azıcık daha azap çekeyim diye verilmiş bir huyum var ki kimseye "hayır" diyemiyorum, yada tersleyemiyorum. Bi de bayan postiş çok kurnaz herkesi inceliyo iciğini ciciğini araştırıyo geliyo bana "kız azcık dedikodu yapalım gel" diye sınıftakileri tek tek anlatıyo. Herkes hakkında bişeyler öğrendim şimdiden. Garip olan bişey varki bu kız sürekli Alainden de bahsediyor, benim ona olan ilgimin farkına varmış olmalı. Adamı araştırmış, sürekli yanına gidiyo zaten "aramız çok iyi dertleştik, dur bi yanına uğrıyım ne yapıyo" diyerek pezevenk gibi sırıtıyo. En son mail adresini isteyecekti düşün artık. Onun yanında sinirlendiğimi belli de edemiyorum "aa ne güzel, iyi iyi sevindim, iyi tut aranı bak asistan falan haahah" diye gülüyorum yalandan.

Niye bu kadar sinir oluyorum bu kıza?

Gerçi Alaine birgün soru sorcaktım bayan postişte gitti buldu çağırdı falan, Alain geldi, bebeğim beyaz bir kazak giymiş zaten esmer bide dişlerde bembeyaz çok yakışıklı olmuştu onu görünce eridim bittim resmen. Soru sorarken postişte araya girmeye çalışıyo falan onunlada ilgilensin diye Alain hiç pas vermiyodu ona. Aksine kız salakça bişey söylediğinde bana dönüp ne diyo lan bu edasıyla acır gibi güldü kıza, bende her ikisini siklemez gibi başka tarafa döndüm.

Bunu son zamanlarda çok yapıyorum Alaine sanki umrumda değilmiş gibi davranıyorum ama ondada var bişeyler bilmiyorum ama  öyle hissediyorum. Sürekli göz göze gelmemiz beni işkillendirmeye başladı açıkçası, bide bana bakarken gözlerinin içi gülüyor bunu farketmek çok zor değil. Ben onu çağırmayınca palavradan 123425245 kere önümden geçiyor ki onu fark edeyim diye.

Geçen gün odasına gittim soru sormaya aynen söyle oldu
"merhaba Lavin"
"merhaba"
"nasılsın"
"iyiyim siz"
"iyiyim teşekkür ederim"
"hocam şu soruya bakabilir misiniz?"
"bakıym"

ve 3. tekil şahıs, odada ki başka bir hoca

"hiç bana soru sormak yok hep alain hep alain neden acaba?"
(adam resmen imada bulundu şok oldum o anda nasıl sıyrılcağımı bilemeden)
"Çünkü Alainde bütün sorularımın cevabını bulabiliyorum" dedim
(Alainden ııhhh diye bir ses çıktı, kahkaha attı resmen, göt oldun mu der gibi hocaya baktı)
(hocanın yüzü değişti aha sıçtık dedim kaldın kızım bu dersten allah cezanı versin susarsın susarsın ağzını açtığında boka batarsın ayarsız karı"
"Ne yani ben sorularına cevap veremiyor muyum?"
(aha resmen bittim ne desem yırtarım ne desem yırtarım derken)
"Hayır öyle demedim de Alain daha genç olduğu için ona kendimi daha yakın hissediyorum"
(Alain kızardı, utandı, garip bişeyler oldu ama hala öküz gibi gülüyodu)
(hoca desen daha da bozuldu oğlum çıkamıyorum işin içinden ne desem olmuyo)
"E şimdide bana yaşlı dedin hiç olmadı"
"Hayır hocam bide siz sürekli okulda olmuyosunuz desem kurtulabilir miyim?"
"İyi hadi öyle olsun"

Adam bana çok bozuldu nettim ben ya, Alaini tavlayamadığım gibi bölüm dersimden de kaldım. Konuşmadan önce 3 5 kere düşünsem yine bi bokluk yaparım bi olay gelir başıma. Alaininde allah cezasını versin hiç kurtarmadı beni anca öküz gibi güldü ve kızardı. E tabi bi yandan kendinden yüksek bi hocayı gömerken onu övdüm götü kalktı ibnenin. Sonra bütün gün vicdan azabı çektim tabi. Neden öyle söyledim, adama ayıp ettim, Hele anneme anlattım "ben seni böyle mi yetiştirdim den" girdi "kime çektin bilmem ki den" çıktı. Rüyalarıma bile girdi bu durum. Onu bunu geçtim o dersten kalırsam sıçarım, dünyadaki bütün krediler o derse toplanmış resmen.

Hep bu bokluklar Alainin yüzünden çıkıyo.
Bir gün ona sahip olursam hepsini fitil fitil burnundan getircem.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Bu kadar yakınımda olma, sana dokunamadıktan sonra

Uyku nasıl sevilesi bir şeyse, o kadar da küfür edilesi bir olay. Her gece geç yata yata uyku düzenim orospu olmuştu ta ki dün abartısız 20 saat uyuyana kadar. Resmen ölü gibisin, bir uyanıyosun hayatından 1 gün gitmiş, hangi gündeyiz yeaa falan oluyosun. Aynen bende öyle oldum. O kadar saat uyuduktan ve nerdeyse tüm sülalemi tek tek rüyamda gördükten sonra (komşu teyzede dahil) uyandığımda anneme "bugün günlerden ney?" diye sordum. O kadar şaşkındım, o kadar adapte sorunu yaşadım. Direk uyanır uyanmaz okul ve okulda abuk sabuk şeyler.

Sınıfa girmeden önce bir wcye uğrıyım dedim, aman allahım bu nasıl tip, göt gibi şişmiş suratım vardı ve çok dandik dundik bişeyler giymiştim, uyku sersemiydim herhalde giyinirken. Acayip pişman oldum wcden çıkasım gelmedi ama devamsızlık korkum var diye alelacele girdim sınıfa pat, başka yerde ders. Ara bul yürüyorum koridorda arkadan da biri geliyor, döndüm baktım Alain, hassiktir işte bülent ersoy poposu kıvamında şişkin bir yüzle görmemeliydi beni, zaten arkamda diye bi heyecanlandım bi sendeledim yerimde sonra girdim sınıfa tam arkamda yine ben oturdum tam önüme oturdu. Dersi mi dinliyim Alaine mi bakıym diye düşünürken "koy götüne rahvan gitsin dersi dinle Lavin siktir et bu tiple Alaini unut gitsin" gibi uzun bir cümle kurdu iç sesim. Bende derse adapte oldum ama bir yandan da bakıyorum dudaklarını yiyiyo canı sıkılıyo telefonu çıkarıyo yine birileriyle mesajlaşıyo falan çok uyuz oldum. 

Öteki sınıfa girdik gittim en köşeye herkesten uzak tek başıma bişeyler yazdım. Tabi bizim Alainin keyfi iyi gülüyo ediyo sınıftakilerle şakalaşıyo falan bi kaç sefer göz göze geldik direk kafamı çevirdim. İçimde neden olduğunu anlayamadığım bi kızgınlık vardı, ona karşı bi nefret oluştu birden bire. Bütün gün yüzüne bakmadım. Yanımdan 123145 kere geçti belki bişey sorarım umuduyla sormadım da, yüzü düştü biraz (yada ben öyle anladım biliyosun olayları üstüne çekmede üzerime adam tanımam). Ders bitti ben aldım çantamı büyük hocaya gittim çıkabilirmiyim dedim Alainde tam onun yanında çıkablirsin dedi hocamız çıktım hiç bişey demeden ama Alain hiç bakmıyo yere bakıyo suratı düşük bi şekilde, çıktım kızlarla biraz takıldık bahçede Alain geçti önümüzden gitti sandım ben onu kızlara biraz sonra hadi bizde gidelim dedim, hep birlikte çıktık yürüyoruz arkamı bi döndüm yine Alain geliyor aman allahım, daha uzakta diye saçmalıyodum yanımdaki kıza garip garip hareketler yapıyodum ki bi döndüm Alain yanımda "iyi akşamlar" dedi güldü, bende sadece gülümsedim. Sonra bu atom karınca hızlı hızlı gitti gözden kayboldu falan biz kızlarla tam otobüse bincez bi döndüm Alain yine arkamda (adam sadece arkamdan geliyo bi kere de yan yana yürüsek ya) palavradan görmedim ayaklarına yattı ama ben o yandan yandan bakışları iyi biliyorum "yemezlerrr" diye bağıramadım da

Ama çok yakınımda ya, düşünsene sürekli arkamda, götümün dibinden çıkıyor sürekli. Bide çok karizmatik, bütün kızlar evlisi nişanlısı bekarı hepsi yavşıyo çok sinir oluyorum benim erkeğim diyemiyorum da, Çok kızıyorum o zaman Alaine, neden benim değil diye düşünüyorum. Yada neden daha önce doğmamış, daha önce doğsaydı ve yaşlarımız azcık yakın olsaydı kesin kapardım, Zamanlama hataları sadece hayatımın bu evresinde olmadı tabi. Ona olan duygularım gün geçtikçe artıyor ama icraat yine sıfır yine sıfır. 

19 Aralık 2011 Pazartesi

Annesinin jandarma gibi yürüyen erkek kızı

Son zamanlarda taytıydı mini eteğiydi topuklusuydu yolda yürürken o kadar çok kız görüyorum ki. Eskiden olsa tayt giyen gördüğümde "o ne lan, götüne yapışık nasıl rahat ediyo" diye düşünürdüm. Ama artık göz alıştı abes gelmiyor. Okulda bile o kadar çok var ki bazen kıyafet giymeye üşenip sadece taytıyla yaşayan kızlar olduğunu düşünüyorum. Gece yatarken tayt sabah uyandığı gibi geliyo falan içlik misali. Bende heves ediyorum ama benim götümün ölçüsü biraz büyük, bacaklar desen fil bacağı taytı giysem lombur lombur sallanmaktan korkuyorum. O çıta gibi kızları da kıskanmıyor değilim. Neyse işte bugün tayt giyemiyorum bari etek giyiyim okula giderken dedim. Eteğimde dizimin 5 6 cm üstünde. Bana sorarsan kısa değil ama bizim esnaf benim etek giymemi bekliyomuş ben bugün onu anladım.

Ya heves edip bir şeyi giydiğimde asla rahat edemem mesela. Yolda yürürken o etek çıktı ağzıma, önde katlana katlana bir hal oldu, onu mu düzeltiyim eteği mi aşağı çekiyim, kaldırımdan çıkarken frikik mi vermiyim diye düşünmekten kurdeşen döktüm 15 dakikalık yolda. O yetmezmiş gibi insanlar sadece bacaklarıma odaklanıyolar. Cidden kısa falan değil etek dizimin üstünde altımda siyah çorap var ve zaten çizme giymiştim bacağım kapanmıştı. Yahu hangi dükkanın önünden geçtiysem adamların bacaklarıma "günaydın" demediği kaldı. E be angut bakıyosun bari gizli bak, 40 yılda bir etek giymişim burnumdan getirme, okulda desen zaten hiç rahat edemedim. Ne bokuma giydiysem bi daha nah giyerim neyime yetmiyo kot pantolon neyime yetmiyo dar paçalarım yaa. Çizme benim neyime postallarımı giyim asker gibi gidiyim.

Zaten ben erkek olmalıydım, kızsal özellik taşıyan hiçbir şey bana yakışmadı bu güne kadar. Doktor ben doğmadan önce aileme oğlunuz olcak demiş zaten, bizimkiler "hebereyy oğlum olcakk lililili" diye hazırlık yapmışlar bir de çıkmışım ki kız, annem sen doğarken şeyin içerde kaldı galiba der mesela. Erkek olmam için bu kadar hazırlık yapılmış, bu kadar erkek beklenmişim, e üzerimde bi erkeklik kalmış tabi, abimin sünnet kıyafetiyle resmim var desem ne dersin acaba, var ulan var, ilerde kocam görse boşar beni o derecede çirkin.

Çocukluğumda pembeyi hiç sevmedim. İç çamaşırına kadar pembe tutkusu olan kız arkadaşlarım vardı. Hatta sınıftaki bütün kızlar benim adım "barbie" ben "barbie girl üm", "babam bana barbie girl evi alcak ehihih"  diye birbirlerine hava atarken ben sınıftaki erkeklerle futbol oynardım.Abartmıyorum 15 yaşına kadar mahallede kız arkadaşım yoktu. Erkeklerle it gibi top peşinden koşmak mı dersin, dokuz aylık (tek kale gol) oynamak mı dersin, kavga edip yerlerde sürünmek mi dersin her türlü bok vardı. Komşular anneme "Lavin'i artık dışarı gönderme öyle bak büyüdü falan yakışmıyo" derlerdi. Benim göğüsler bir çıktı zaten nevrim döndü, neye uğradığımı şaşırdım. Belli olmasın diye abimin tshirlerini giyer dışarı öyle çıkardım. Sonra annemin baskısıydı şeyiydi falan derken mahalle hayatıma son verildi.

Ama bir sorun vardı.

Ben bildiğin erkek gibiydim, "jandarma gibi yürüyosun kız" diye dalga geçiyolardı. Bazende aksaya aksaya yürürdüm, bi omuz aşağıda bi omuz yukarda hafif bel eğik mahallenin ağır abisi Lavin. Yürüyüşümü düzeltmek için çok uğraştı annem. Çok uyardı. Toparlayamadım kendimi bi süre. Sonra lise başladı kızlarla daha içli dışlı cinsiyetimin farkına yeni yeni varmıştım. Hala yürüyüşümde bir bozukluk var tabi, ama bu kadar değil.

Bugünde talihsizliğim o yöndeydi, Alaini görmeye gittim açıkçası beni biraz hanım hanımcık görmesini de istedim. Bana ödev vermişti onları gösterme bahanesiyle girdim odasına, yine ödevle ilgili bi sürü şey anlattı. Bende sanki bıçak zoruyla odaya sokmuşlar gibi yüzüm asık ağzımı bıçak açmıyor kitlendim adama bakıyorum. Garibim ya nasıl gülümsüyo şebeklikler yapıyo kendince beni güldürcek. Benimde moskof günüme denk geldi hiç ilgimide çekmedi zaten bugün. Niye gittiğimide anlamadım çıktım odadan öyle, tüm gün mal gibiydim. Alain bile ilgimi çekmedi. Sanırım hanım hanımcıklık bana yakışmadı. Olmuyo yani ben erkeksi daha güzelim. En azından o benim.

Yarın yine Alainin dersi var. Onu diğer kızlardan çok kıskanıyorum, bana bir kitap ismi söylemişti ben aldım deli gibi ordan ders çalışıyorum. Bir iki kıza daha söylemiş aynı şeyi bugün kitabı bende görünce gelip sordular ne kadara aldın nasıl tavsiye ediyomusun falan diye. Tavsiye etmiyorum, eğer bir şeyleri öğrenmek istiyorsanız başka bir kitap alın çünkü bu hiç öğretici değil dedim. Bunu neden yaptığımı da bilmiyorum. Belki sadece bana bişeyleri tavsiye etmesini istedim, belki diğer kızlarla aynı kefeye konmak hoşuma gitmedi, belki de sadece ben gelişme göstermek istedim bu derste, tam sebebi bilinmemekle beraber azıcık vicdan azabı çekmiyor da değilim. Onlarda bana sormasalarmış ben onlara mı sordum alırken yahu. İnşallah kitap hakkında atıp tuttuğum Alainin kulağına gitmez. Sonra ne derim bilmiyorum.

16 Aralık 2011 Cuma