5 Şubat 2012 Pazar

Çok uzun zaman oldu Alaini görmeyeli


               

           Hoşlandığın adamı gördüğünde içinde kıpırdayan o şeyin duygusunu çok özledim. O nefesin kesilme anını, kalbinin sınırlarını zorlayıp ağzından çıkmaya çalışması olayını, acaba nasıl görünüyorum merakını, gülümsesem mi yoksa görmemezlikten mi gelsem kararsızlığını, her şeyiyle o duyguları köpek gibi özledim.



Birinin elini tutmayalı o kadar uzun zaman oldu ki, yada birilerine kendini sıfırdan başlayarak anlatmayı. Ben resmen kendimi anlatmayı özledim, kendimi ifade edebilmeyi özledim, her gün aynı insanlarla her gün aynı ortamlarda çekilmemeye başladı. Bir de etrafımda çok boş insan var. Özellikle erkekler, üzerimde bir ilgi alaka var bunların farkındayım, bazen kararlaştırmış gibi iltifatlara boğdukları günlerde oluyo ki bu hiç hoşuma gitmiyo. Bilmiyorum bir şeyler eksik. Aşkı arayan bi insanın bu kadar seçici olması ne kadar doğru onu da bilmiyorum ya.

Ama şu var, öyle bir şey olmalı ki, ben dur diyememeliyim, olmaz hayır aman öf pöf edememeliyim. Yani o şey öyle olmalı ki benim kararlarımın ve isteklerimin çok dışında ilerlemeli. Göz açıp kapayıncaya kadar o duygulara teslim olmalıyım. 

Zaten ben ilk görüşte aşka inanırım. Öyle sonradan aşık olan tiplere de acayip şaşırmışımdır. Bi insandan etkilendiysen o olmalıdır zaten, olmuyosada çekicek çilem varmış deyip başka denizlere yelken açarım. Ama şu var bazılarında, 

"nasıl tanıştınız?"
"yaa biz arkadaştık"
"eeee"
"işte bi gün birbirimizden etkilenmeye başladık"

"nasıl tanıştınız?"
"ya zaten aynı ortamdaydık"
"eeee"
"bi gün dikkatimi çekti öylee işte"

Bana hiç böyle bi durum olmadı. Benim dikkatimi çekicek insanlar bellidir, ben onları aynı ortamda 500 km öteden görürüm yani, sonradan dikkat çekme olayı olmaz. Arkadaştan aşk olayıda çok mide bulandırıcı geliyo. Her bokunu biliyo çocuk sonra birden sevgili oluyosun, düşünsene yediğin bütün bokları bilen bi sevgili, yalan söyleyemiyosun, eski sevgililerine söylediğin yalanları da biliyolar falan.

Ya işte üzerimde Alaini görememenin vermiş olduğu burukluk ve bununla beraber gelen duygusallık var. Alaini neden göremediğimi sorarsanız ara tatildeyiz, 1 hafta kaldı onu görmeye. Umarım okulda olur. Okuldan ayrılma kararı vardı ama umarım o bu dönem olmaz. Bari 1 dönem daha göreyim, sonra bi daha nerden görücem, aynı ortamlarda bulunma olasılığımız sıfır. 

Geçen gün kendi yaşıtlarımla takılma fikrini kafama koydum, tam onun üzerine bi erkek arkadaşım bi yerlerde bişeyler içme teklifinde bulundu. Düşünmeden kabul ettim, buluşma anına kadar her şey çok normaldi. Hiç heyecan yok hazırlanma yok, 1 saat kala kalktım hazırlandım, tam kapıdan çıkıcam bi mide bulantısı aldı, duramıyorum ama öyle böyle değil.

Sanırım başkasıyla olabilme fikrine kendimi alıştırmam lazım, tüm görüşme boyunca başka şeyler düşünüp, cafede çalan müzikle ilgilendim çünkü. Kendimi bu konulara çok kapatmışım. 

Neden böyle olduğunu bilmiyorum ama ben aşk istiyorum. 
Yada ölüm.



13 Ocak 2012 Cuma

Olacak şey değil, olmaz hacı.

Alaini başkasıyla göreli çok zaman oldu, artık üzülmüyorum çünkü o sarı çiyanı görmediğim sürece tehlikeli bi durum yok ortada. Alainle aramız yine iyi, birbirimize iyi davranıyoruz şu sıralar. Arkadaş gibiyiz. Baş başa uzun uzun muhabbet edip, gülüp eğleniyoruz. Bu kadar kibar olmak zorunda mı diye düşünüyorum bazen. Beni kırmamak için yapıyo belkide bütün bunları. Belki gerçekten her şeyi anlamıştır. Küçük bir kızı hayal kırıklığına uğratmak istemiyodur.

Onu unutmaya karar vermiştim, ama yapamıyorum. Yakında okuldan ayrılcağını öğrendim. Onu bi daha görebilceğim, aynı ortamda bulunabileceğimiz bi yer yok. Bu yüzden ondan uzak olursam, belki daha sonra daha az acı çekerim. Onu görmediğim zamanlar yani. Bi bu şekilde düşünüyorum, daha fazla acı çekmemek için uzak dur falan diye bi de zaten gidicek gidebildiğin kadar git, daha sonradan pişman olmazsın. Yapmadım demezsin diyorum kendi kendime ve ikinci seçenek daha ağır basıyo. Ben pes etmiycem gidebildiğim kadar gidicem bu konunun üstüne. Sonradan pişman olmak istemiyorum.

Alain hakkında temel bilgileri kendi ağzından öğrendim biliyomusun? Sohbet ederken araya sıkıştırdım. Ben onun karşısında dilsiz gibiyim, anca kafamı sallıyorum acayip utanıyorum ama onun çenesi düşük, anlatıyoda anlatıyo. Ondan sıkılcağımı düşünmezdim ama "bi siktr git ya" dediğimi hatırlıyorum içimden.

Okula acayip pasaklı gittiğim için bi toparlanmam bi silkelenmem gerek diye düşünüyodum ki bugün hemen bu fikrimi hayata geçireyim dedim, hemen bi süslendim püslendim, mini etek giydim (bu soğukta kıçım döndü), üstüne gömlek giydim, saçlarımı da yaptım gittim okula, Alain beni görsün diye okulu 4 döndüm

 ve o an geldi..

Alainle aramda 1 metre yok durduk böyle bakıyoruz birbirimize, ama öyle bi bakışmak yok. Gözlerimizle birbirimizi yedik bitirdik kırdık geçirdik. 1 dakika boyunca hiç kıpırdaman sadece birbirimize baktık. Ta ki arkadaşım gelip hadi gidelim diyene kadar.Sonra düşününce kendime çok kızdım tabi, tamam hoşlanıyorum da bu kadar belli etmemeliyim.

 Sonuçta olacak bi şey değil. Olur yanı yok. Olmaz yani, olmaz bee tamam